9 Nisan 2009 Perşembe

SINAVDA DİKKAT EDECEĞİNİZ NOKTALAR

SINAVDA DİKKAT EDECEĞİNİZ NOKTALAR


Sınavda başarılı olabilmenin bazı püf noktaları vardır. Bunlar analizler, araştırmalar ve istatistikler sonucu elde edilmiştir.

" Bir bölüme başlamadan önce, o bölümü hızla gözden geçirin. Cevaplamaya başlamadan önce 10 saniyenizi bu işleme ayırın.
" Hız ve doğru cevap arasında uygun denge kurun. Aşırı dikkat göstermek ya da dikkatsizlik yapmak zaman kaybına yol açacaktır.
" Bir soru üzerinde belirli bir süre geçtiği halde çözüme ulaşamazsanız o soruyu bırakın, bir diğerine geçin.
" Herhangi bir soruyu üzerinde zaman harcamak gerektiği ve karışık gözüktüğü için otomatik olarak atlamayın.
" Yanınızda bir saat bulundurun.
" Zamanınızı kendi amacınız ve planınız doğrultusunda kullanabilmeyi öğrenin.
" Geçen zamanla aşırı ilgilenmeyin.
" Sorulan soruya cevap olamayacak seçenekleri eleyin.
" Tahmin etmeniz gerekirse, hızlı tahminde bulunun ve fikrinizi değiştirmeyin.
" Bir testte iki veya üç doğru cevabın aynı seçeneği temsil eden harfte toplandığı görülebilir. Ancak dört veya daha fazla cevabın aynı seçenekte toplandığı durumlarda o diziyle ilgili çalışmanızı yeniden gözden geçirin, büyük ihtimalle en az birinin yanlış olduğunu bulacaksınız.
" Cevap kağıdında kodlama yaparken cevapları bütünüyle doldurarak, sınırları taşırmadan ve koyu olarak işaretleyin. Cevaplarınızın yanlış okunmasına sebep olacak her türlü işaretten kaçının. Her soru için sadece bir tek cevap işaretlemeyi unutmayın.
" Özel bir kodlama sistemi geliştirerek soru kitapçığı üzerinde işaretleyin. Değiştirdiğiniz cevapları, atladığınız soruları, tekrar gözden geçirmek istediğiniz maddeleri böylece daha kolay fark edebilirsiniz.
" Sınavda bazı güç sorularla karşılaşabilirsiniz. Bütün soruları doğru cevaplama beklentisi içinde olmayın. Unutulmamalıdır ki belirli sayıda ki yanlış cevap, doğru cevabı da yok etmektedir.
" Sınava girmeden önce mutlaka tuvalete girin.
" Yorulduğunuzda 30-40 saniye ara vererek zihninizi dinlendirin.

SINAV KAYGISI VE ANNE BABANIN YAKLAŞIMI BİÇİMİ

Kaygı, kişinin kısa süreli olarak yaşadığı kaynağının tam olarak tespit edilemediği, şiddetinin ve süresinin kişiye göre değiştiği üzüldü, sıkıntı, acizlik gibi duyguların bir duygu durumu olarsak tanımlanabilir.
Yaşadığınız olaylar, içinde bulunduğunuz ortam, düşünceleriniz, kişiliğiniz, olayları algılayışınız kaygının oluşmasında etkili olan en önemli faktörlerdir.
Sınav, kaygı yaşamanıza sebep olan bu faktörlerden sadece biridir.
Sınav döneminde öğrenciler daha fazla çalışmak kapasitelerinin üzerinde bir performans göstermek durumundadırlar. Çalışmalar sabaha kadar uzar. Bu durum öğrencinin sınavda göstereceği başarıyı da etkiler.
Öğrencinin zaman zaman bu sorumlulukların altından kalkamayacağını düşünmesi, gelecek günlere endişe ile bakması, sınavların yaklaşması ile başarısız olacağı duygusunu yaşaması olağandır. Çocukların içinde bulundukları yaş döneminin özellikleri, kişilikleri, anne ve babaların onlara olan tutum ve davranışları, okul ilişkileri , yaşanan bu duygu durumunu olumlu ve olumsuz etkileyecektir.
Yapılan bir araştırma sonucunda, üniversite giriş sınavına hazırlanan öğrencilerin kaygı düzeyi, genel cerrahi hastalarının kaygı düzeyinden çok daha yüksek bulunmuştur.
Buradan da anlaşılacağı gibi öğrencilerin hepsinde az ya da çok kaygı görülmektedir. Ancak bu kaygının dışa vurumları farklı olabilir.
Kaygı hakkında öğrencilerimizden duyduğumuz şu sözler yaşadıkları durumu açıkça göstermektedir;
" Uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum.
" Başarmak istiyorum ancak kazanamayacağımı düşündüğüm için çalışamıyorum, vicdanen rahat da değilim.
" Ders çalışamadığım zaman, yaptığım faaliyetlerden zevk alamıyorum.
" Sınavdan önce kalbim hızlı hızlı atıyor, sınavda aşırı terliyorum, ellerim titriyorum, dikkatimi veremiyorum, okuduğumu soruyu anlayamıyorum.

Kaygı, kişide fizyolojik ve psikolojik olarak etkisini göstermektedir. Fizyolojik belirtiler ellerin titremesi, kalp atışlarının artması, terleme, kan basıncının artması; psikolojik belirtiler ise konsantrasyon bozukluğu, dikkat eksikliği, olumsuz düşüncelerin yoğunlaşması gibi belirtilerle gösterir.

Sınav kaygısı yaşayan çocuğunuza nasıl yardım edebilirsiniz?

Anne, baba ve çocukların yaşadığı kaygının en önemli sebebi belirsizliktir. Çocuğunun sınav sonucunun nasıl olacağı, dolayısıyla geleceğinin bu durumdan nasıl etkileneceği, yaşanacakların net olmayışı kaygı yaşanmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla anne-babalar çocuklarının okul yaşamlarıyla daha ilgili olmak, onun devamlı denetim altında tutmak, sınavlarının sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak isterler.
Anne-babalar bu zor sınav döneminde çocuklarını her zaman desteklemeli, ilgi göstermelidir. Çocuğunuzdan beklentiniz gerçekçi olmalıdır. Bunu için öncelikle çocuğunuzu iyi tanımalı, neyi başarıp neyi başaramayacağını bilmeli, onu özgün kişiliği içinde değerlendirmelisiniz.
Ailenin sınava ve çocuğuna ilişkin olumsuz düşünceleri de gencin kaygı düzeyinde etkili olacaktır. Ailenin çocuğuna güvenmemesi, sınavın çok zor olduğu ve çocuğun bu sınavı kazanamayacağı gibi olumsuz düşünceleri kaygıyı artıracaktır. Anne-baba olarak olumsuz düşüncelerinizi olumlu düşünceye çevirmelisiniz.
Çocuklarınızı hiçbir zaman başkalarıyla kıyaslamayınız. Çocuğunuzun tek, diğerlerinden farklı bir kişiliğe ve kapasiteye sahip olduğunu unutmayınız.
Çocuklarınızı başkalarıyla değil, önceki başarılarıyla kıyaslayınız.
Aile olarak çocuğunuzun başarısını artırmak yolunda yaptığınız davranışlar ve gösterdiğiniz tutumlar amacınız dışında gelişebilir, yani başarısını artırmak yerine motivasyonunu kırıcı bir rol oynayabilir. Çocuğun iyiliği adına yapılan bu davranışlar onu olumsuz yönde etkileyebilir. Eminiz ki, çocuğunun kaygılı, verimsiz, huzursuz, mutsuz bir hazırlık dönemi geçirmesini hiçbir anne-baba istemez.
Ona olan sevginizin belli koşullara bağlı olmadığını her durum ve koşulda sevip destekleyeceğinizi davranışlarınızla ve sözlerinizle belli etmelisiniz.
Sınavın sorumluluğunu çocuğunuza bırakmalısınız. Çocuğunuzun yerine getirmesi gereken sorumluluklarını üstlenmemeli, onu destekleyerek yardımcı olmalısınız.
Çocuğunuzun olumlu davranışlarını takdir etmeli, uygun olan her ortamda başarılarını övmelisiniz. Olumsuz davranışlarını ise yapıcı olarak eleştirdiğinizde çocuğunuzun davranışları olumlu etkilenecektir. Anne- babasının kendisine güvendiğini ve onu takdir ettiğini gören çocuğun kendine olan saygısı ve güveni de artacaktır.
"Kaygı bulaşıcı bir duygudur." Anne-babalar çocuklarının en yakınında olan temel modellerdir. Çocuk duyduğunu değil, gördüğünü öğrenir ve uygular.
Sınav döneminde sakin ve huzurlu bir ev ortamına sahip olan çocuklar; verimli, sakin ve başarıyla sonuçlanan bir sınav dönemi geçireceklerdir. Anne-baba olarak çocuğunuzun kaygısını artırıcı, motivasyonunu kırıcı davranışlardan kaçınmalısınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder