5 Mayıs 2009 Salı

S@nal Ofis

Image and video hosting by TinyPic


Logo:
http://rapidshare.com/files/229473848/Logo.rar

9 Nisan 2009 Perşembe

S@M (SANAL OFİS MERKEZİ)

Bahar geldi! Sınav yaklaştı! 2009 ÖSS öğrencilerinin dikkatine

Bahar geldi! Sınav yaklaştı! 2009 ÖSS öğrencilerinin dikkatine

BAHARLA BİRLİKTE
SINAVA HAZIRLANAN ÖĞRENCİLERİN
DİKKAT ETMESİ GEREKEN NOKTALAR.


Ülkemizde sınav öğrencilerin ve ailelerin vazgeçilmez gerçeğidir. Sınavlara sayılı günler kaldı. 14 Haziran 2009 Pazar ÖSS ve 21Haziran 2009 Pazar YDS sınavına kaç gün kaldı, sorusunu kendinize soraranız bunu cevabını bulmak için birkaç dakika yeterli olacaktır. Hem bu gerçeğin bu kadar net olması hem de bahar aylarının tüm sıcaklığıyla kendini hissettirmesi sizlerin sınavlara hazırlanma temposunu düşürmemesi gerekmektedir. Yaz saati uygulamasına geçilmesi ile birlikte havalar daha geç kararmaya başlamış bulunmaktadır. Dışarıdaki aydınlık ve sıcaklık öğrencileri daha fazlasıyla dışarıya çağırmaktadır. Bunları hatırlatmandaki gerçek şudur ki, kendinizi bu sıcaklaşan bahar günlerinde frenleyin ki, daha sıcak olacak 15 Haziran sonrasında daha güzel dinlenebilesiniz.


Çok çalıştınız ve çalışmalarınızı bir noktaya getirmiş olabilirsiniz yâda çalışma temponuzun yeni oturmaya başladığınızı hissetmiş olabilirsiniz. Bu gerçeklerden hareketle sakın ola ki çalışma hızınızı yavaşlatmayınız. Bahar aylarında etkilenmeyiniz. Bir şairin dediği gibi “bu havalar beni mahvetti” sözünü söyleyen olmayınız.


Bu giriş tavsiyelerinden sonra peki yapmayacaklarınız söylediniz ya yapmanız gereken nelerdir? Derseniz cevapları için yazıyı okumaya devam ediniz.


1. Yeni konulara çalışmayı zamanla azaltınız.
2. Unutulan konularla ilgili genel tekrarlar yapınız.
3. Eski yıllara ait sınav sorularının çıktığı konulara ağırlık veriniz.
4. Alanınızda yer alan ders ve sorulara daha fazla ağırlık ve öncelik veriniz
5. Konuya daha az, test çözülmesine ise daha fazla zaman ayırınız.
6. Motivasyonunuzu bozan düşünce ve birlikteliklerden uzak durunuz.
7. Sağlığınıza dikkat ediniz. (yoğun spor yapmak, terli terli su içmek yoook!)


Yukarıdaki maddeler çerçevesinde tabii ki söylenecek sözler mutlaka arttırılabilir, çerçeve olarak bunlar sizlere bir fikir verecektir. Ama “cemaat ne derse desin imam bildiğini okur” düşüncesinden hareket etmez, mutlaka bu tavsiyelerin göz önünde bulundurursunuz.


Bunlara dışında daha neler söylersiniz derseniz okumaya devam derim.

Bahar Rehavetinden Kurtulmak İçin...

Bahar Rehavetinden Kurtulmak İçin...


Baharın gelmesi ÖSS ve LGS (OKS) sınavına hazırlanan öğrencilerde ders çalışma isteksizliği oluşturur. Bahar aylarında havadaki negatif yüklü iyonların artması insan metabolizmasında değişiklikler meydana getirir. Havaların yavaş yavaş ısınmasıyla birçok öğrencide halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, uyku isteği gibi ortak şikâyetler görülmeye başlar.

ÖSS ve LGS (OKS) sınavına hazırlanan adaylarını bahar rehavetine kapılma tehlikesi bekliyor. Sıcak hava ve güneşli günler öğrencinin kapalı mekânlardan uzaklaşma isteğini artıyor. Öğrenciler odalarına kapanıp ders çalışmak yerine açık havada dolaşmayı, arkadaşlarıyla birlikte olmayı tercih ediyorlar.

ÖSS ve LGS (OKS) sınavına hazırlanan 2,5 milyondan fazla öğrenciyi bahar ayları, oyun, gezme, eğlenme veya ders çalışma arasında tercih yapmak zorunda bırakıyor. Öğrencinin başarılı olması ise her şeye rağmen ders çalışmayı bırakmamasına bağlı. Öğrenciler çeşitli motivasyon yöntemleriyle kendilerini bu tehlikeden koruyabilirler. Kişi niçin sınava hazırlandığını ve neleri kazanmak istediğini bir kez daha gözden geçirmelidir. “Bir tarafta okul, üniversite, bölüm hayali diğer tarafta dışarıdaki havanın güzelliği” arasındaki seçim öğrencinin geleceğini belirleyecektir. Büyük başarılar ancak büyük fedakârlıklarla gerçekleşir. Bu günlerin oluşturduğu rehaveti yenemeyenler yarının gelmesinden endişe duyacaklardır.

Sınavda başarılı olmanın yolu yarışı son ana kadar bırakmayarak yarıştan kopmaların artığı bir dönemde daha fazla çalışmaktan geçmektedir. Başarılı olmayı hedefleyen her öğrencinin isteklerinden, zevklerinden, uykusundan ve çeşitli sosyal aktivitelerinden fedakârlık yapması gerekir. Kendini kontrol etmeyi başaramayan insanların hayatı kontrol altına alıp başarı olmalarını beklemek yanlıştır. Hayat başarısı kişinin kendi gücünü amaçları doğrultusunda kullanmasına bağlıdır. Sınava girecek öğrenciler de kendisini ders çalışmaktan alıkoyan her şeye direnerek yani her şeye rağmen ders çalışarak başarılı olacağını unutmamalıdır.



Bahar rehavetinden kurtulmak için şunları yapabilirsiniz:

1) Hedefinize yaklaştıysanız ondan uzaklaşmamak için konu tekrarları yapın ve bol bol test çözün.

2) Hedefinizle şu an bulunduğunuz durum arasında çok ciddi farklar varsa, kendinizi gözden geçirin. Bu farkı kapatabileceğinize inanıyorsanız, inancınızı gerçekleştirebileceğiniz yeni bir çalışma sistemi düzenleyin.

3) Bedenimiz bahar aylarında özellikle de B ve C vitaminleri ile potasyuma ihtiyaç duyar. Bu nedenle meyve, sebze, patates, kayısı tüketimini artırın.

4) Uyku düzeninize dikkat edin. Rahat bir uyku için yatağa girmeden önce stres oluşturan durumları aklınızdan çıkarın.

5) Uzun süre ders çalışmanın vereceği rahatsızlıktan ve isteksizlikten kurtulmak için hareket edin, dinlenmek için ara sıra yürüyüş yapın.

6) Ders dinlerken veya çalışırken not tutun. Öğrendiğiniz kavramların arkasındaki anlamları kavramaya çalışın ve ne işe yarayacağını düşünün.

7) Bilgilerin anlamı ne kadar açıksa, zihinde kalma ve hatırlama olasılığı da o kadar yüksektir. Bu nedenle öğrendiklerinizi anlamlı hale getirmeye çalışın.

8) Özellikle, ilgi duyulan şeyler daha çok hatırlanır. Belleğimizin bilinçli bir zorlama olmadan, neyi alıp saklayacağını özel ilgimiz belirler. Birbirine bağlı, çağrışım yaptıran ve istisna olan şeyleri daha iyi hatırlarız. O halde, bir şeyi yeniden hatırlamak istiyorsak, her şeyden önce onu doğru biçimde tanımlamamız gerekir.

9) Verimli bir çalışma için ulaşmak istediğiniz hedefin çekim gücünü kullanın. İyi bir öğrenmenin olabilmesi, mutlak amacın belirlenmesiyle mümkündür. Bu amaç, sizin itici gücünüz olacaktır.

10) Çalışma anında zaman zaman çalışmaya ara verip, telefon konuşması yapmak, televizyon açmak, dikkati dağıtıcı etki yapar. Verimli ders çalışmanın yolu, bu "molaları" uygun zaman aralıklarında gerçekleştirmektir. Bu gibi etkinlikleri, çalışma bitiminde yaparak kendinize bir ödül vermiş olursunuz.

Sınavlarda Endişeyle Başa Çıkma

Sınavlarda Endişeyle Başa Çıkma


1. Sınava kendinize yeterince zaman ayırarak önceden hazırlanın. Hergün bilginizi taze tutmaya çalışın. Yapamadınızsa da kendinizi suçlamayın. Sınavdan önceki gece kesinlikle uykusuz kalmayın. (en az 4-5 saat). Sınavdan 1-2 saat önce çalışmayı bırakın. Rahatlayın.
2. Sınavın yerini ve zamanını bildiğinizden emin olun. Yanınızda ne getireceğinizi bilin. Sınava zamanında gelin. Erken ya da geç gelmeyin. Acele etmeyin.
3. Sınavdan tam önce arkadaşlarınızla sınav hakkında konuşmayın, özellikle bu sizin endişe düzeyinizi arttırıyorsa. Bu ancak grup paranoyasını arttırabilir.
4. Sınav sırasında önce sınava bir göz gezdirin. Ve hareket planınızı kafanızda hazırlayın. Her bölümden kaç puan kazanabileceğinizi, hangi bölümle başlayabileceğinizi kararlaştırın.
5. Sınav yöntemi ile ilgili sorularınız varsa öğretmene sorun..endişe ile kafanızı karıştırmayın.
6. Tuttuğunu koparan ama aynı zamanda da gerçekçi bir tavır sergileyin. Sınavda bildiğiniz her şeyi en iyi şekilde uygulamaya çalışın ama o anda bilmedikleriniz ile ilgili de suçluluk hissine kapılmayın.
7. Aktivite endişeyi azaltır. Eğer bir yere takılırsanız ve hiçbirşey aklınıza gelmiyor gibi olursa başka bir soruya geçin. Ya da açık uçlu sorularda o soruyla ilgili diğer bildiklerinizi kenara not edin ve esas cevabı çıkarmaya çalışın.
8. Sınav sırasında gergin olduğunuzu ya da berrak düşünemediğinizi hissettiğinizde kendinizi fiziksel olarak gevşetmeye çalışın. Bir ara verin, sınavı bırakın, yavaş yavaş derin nefes alın. Nefes alıp vermenize konsantre olun. Özellikle bir soruya takılıyorsanız, soruyu dikkatlice okuyamıyorsanız ya da bildiklerinizi unutuyorsanız bu teknik yararlı olacaktır.
9. Dikkatinizi sınava odaklayın, kendinize ya da başkalarına değil. Endişe ederek, kendinizden şüphe duyarak, başkalarının sınavda nasıl yaptıklarını düşünerek zaman harcamayın. Sınav esnasında ne yapmış olmanız gerektiğini değil, o anda en iyi ne yapabileceğinizi düşünün.

SINAVDA DİKKAT EDECEĞİNİZ NOKTALAR

SINAVDA DİKKAT EDECEĞİNİZ NOKTALAR


Sınavda başarılı olabilmenin bazı püf noktaları vardır. Bunlar analizler, araştırmalar ve istatistikler sonucu elde edilmiştir.

" Bir bölüme başlamadan önce, o bölümü hızla gözden geçirin. Cevaplamaya başlamadan önce 10 saniyenizi bu işleme ayırın.
" Hız ve doğru cevap arasında uygun denge kurun. Aşırı dikkat göstermek ya da dikkatsizlik yapmak zaman kaybına yol açacaktır.
" Bir soru üzerinde belirli bir süre geçtiği halde çözüme ulaşamazsanız o soruyu bırakın, bir diğerine geçin.
" Herhangi bir soruyu üzerinde zaman harcamak gerektiği ve karışık gözüktüğü için otomatik olarak atlamayın.
" Yanınızda bir saat bulundurun.
" Zamanınızı kendi amacınız ve planınız doğrultusunda kullanabilmeyi öğrenin.
" Geçen zamanla aşırı ilgilenmeyin.
" Sorulan soruya cevap olamayacak seçenekleri eleyin.
" Tahmin etmeniz gerekirse, hızlı tahminde bulunun ve fikrinizi değiştirmeyin.
" Bir testte iki veya üç doğru cevabın aynı seçeneği temsil eden harfte toplandığı görülebilir. Ancak dört veya daha fazla cevabın aynı seçenekte toplandığı durumlarda o diziyle ilgili çalışmanızı yeniden gözden geçirin, büyük ihtimalle en az birinin yanlış olduğunu bulacaksınız.
" Cevap kağıdında kodlama yaparken cevapları bütünüyle doldurarak, sınırları taşırmadan ve koyu olarak işaretleyin. Cevaplarınızın yanlış okunmasına sebep olacak her türlü işaretten kaçının. Her soru için sadece bir tek cevap işaretlemeyi unutmayın.
" Özel bir kodlama sistemi geliştirerek soru kitapçığı üzerinde işaretleyin. Değiştirdiğiniz cevapları, atladığınız soruları, tekrar gözden geçirmek istediğiniz maddeleri böylece daha kolay fark edebilirsiniz.
" Sınavda bazı güç sorularla karşılaşabilirsiniz. Bütün soruları doğru cevaplama beklentisi içinde olmayın. Unutulmamalıdır ki belirli sayıda ki yanlış cevap, doğru cevabı da yok etmektedir.
" Sınava girmeden önce mutlaka tuvalete girin.
" Yorulduğunuzda 30-40 saniye ara vererek zihninizi dinlendirin.

SINAV KAYGISI VE ANNE BABANIN YAKLAŞIMI BİÇİMİ

Kaygı, kişinin kısa süreli olarak yaşadığı kaynağının tam olarak tespit edilemediği, şiddetinin ve süresinin kişiye göre değiştiği üzüldü, sıkıntı, acizlik gibi duyguların bir duygu durumu olarsak tanımlanabilir.
Yaşadığınız olaylar, içinde bulunduğunuz ortam, düşünceleriniz, kişiliğiniz, olayları algılayışınız kaygının oluşmasında etkili olan en önemli faktörlerdir.
Sınav, kaygı yaşamanıza sebep olan bu faktörlerden sadece biridir.
Sınav döneminde öğrenciler daha fazla çalışmak kapasitelerinin üzerinde bir performans göstermek durumundadırlar. Çalışmalar sabaha kadar uzar. Bu durum öğrencinin sınavda göstereceği başarıyı da etkiler.
Öğrencinin zaman zaman bu sorumlulukların altından kalkamayacağını düşünmesi, gelecek günlere endişe ile bakması, sınavların yaklaşması ile başarısız olacağı duygusunu yaşaması olağandır. Çocukların içinde bulundukları yaş döneminin özellikleri, kişilikleri, anne ve babaların onlara olan tutum ve davranışları, okul ilişkileri , yaşanan bu duygu durumunu olumlu ve olumsuz etkileyecektir.
Yapılan bir araştırma sonucunda, üniversite giriş sınavına hazırlanan öğrencilerin kaygı düzeyi, genel cerrahi hastalarının kaygı düzeyinden çok daha yüksek bulunmuştur.
Buradan da anlaşılacağı gibi öğrencilerin hepsinde az ya da çok kaygı görülmektedir. Ancak bu kaygının dışa vurumları farklı olabilir.
Kaygı hakkında öğrencilerimizden duyduğumuz şu sözler yaşadıkları durumu açıkça göstermektedir;
" Uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum.
" Başarmak istiyorum ancak kazanamayacağımı düşündüğüm için çalışamıyorum, vicdanen rahat da değilim.
" Ders çalışamadığım zaman, yaptığım faaliyetlerden zevk alamıyorum.
" Sınavdan önce kalbim hızlı hızlı atıyor, sınavda aşırı terliyorum, ellerim titriyorum, dikkatimi veremiyorum, okuduğumu soruyu anlayamıyorum.

Kaygı, kişide fizyolojik ve psikolojik olarak etkisini göstermektedir. Fizyolojik belirtiler ellerin titremesi, kalp atışlarının artması, terleme, kan basıncının artması; psikolojik belirtiler ise konsantrasyon bozukluğu, dikkat eksikliği, olumsuz düşüncelerin yoğunlaşması gibi belirtilerle gösterir.

Sınav kaygısı yaşayan çocuğunuza nasıl yardım edebilirsiniz?

Anne, baba ve çocukların yaşadığı kaygının en önemli sebebi belirsizliktir. Çocuğunun sınav sonucunun nasıl olacağı, dolayısıyla geleceğinin bu durumdan nasıl etkileneceği, yaşanacakların net olmayışı kaygı yaşanmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla anne-babalar çocuklarının okul yaşamlarıyla daha ilgili olmak, onun devamlı denetim altında tutmak, sınavlarının sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak isterler.
Anne-babalar bu zor sınav döneminde çocuklarını her zaman desteklemeli, ilgi göstermelidir. Çocuğunuzdan beklentiniz gerçekçi olmalıdır. Bunu için öncelikle çocuğunuzu iyi tanımalı, neyi başarıp neyi başaramayacağını bilmeli, onu özgün kişiliği içinde değerlendirmelisiniz.
Ailenin sınava ve çocuğuna ilişkin olumsuz düşünceleri de gencin kaygı düzeyinde etkili olacaktır. Ailenin çocuğuna güvenmemesi, sınavın çok zor olduğu ve çocuğun bu sınavı kazanamayacağı gibi olumsuz düşünceleri kaygıyı artıracaktır. Anne-baba olarak olumsuz düşüncelerinizi olumlu düşünceye çevirmelisiniz.
Çocuklarınızı hiçbir zaman başkalarıyla kıyaslamayınız. Çocuğunuzun tek, diğerlerinden farklı bir kişiliğe ve kapasiteye sahip olduğunu unutmayınız.
Çocuklarınızı başkalarıyla değil, önceki başarılarıyla kıyaslayınız.
Aile olarak çocuğunuzun başarısını artırmak yolunda yaptığınız davranışlar ve gösterdiğiniz tutumlar amacınız dışında gelişebilir, yani başarısını artırmak yerine motivasyonunu kırıcı bir rol oynayabilir. Çocuğun iyiliği adına yapılan bu davranışlar onu olumsuz yönde etkileyebilir. Eminiz ki, çocuğunun kaygılı, verimsiz, huzursuz, mutsuz bir hazırlık dönemi geçirmesini hiçbir anne-baba istemez.
Ona olan sevginizin belli koşullara bağlı olmadığını her durum ve koşulda sevip destekleyeceğinizi davranışlarınızla ve sözlerinizle belli etmelisiniz.
Sınavın sorumluluğunu çocuğunuza bırakmalısınız. Çocuğunuzun yerine getirmesi gereken sorumluluklarını üstlenmemeli, onu destekleyerek yardımcı olmalısınız.
Çocuğunuzun olumlu davranışlarını takdir etmeli, uygun olan her ortamda başarılarını övmelisiniz. Olumsuz davranışlarını ise yapıcı olarak eleştirdiğinizde çocuğunuzun davranışları olumlu etkilenecektir. Anne- babasının kendisine güvendiğini ve onu takdir ettiğini gören çocuğun kendine olan saygısı ve güveni de artacaktır.
"Kaygı bulaşıcı bir duygudur." Anne-babalar çocuklarının en yakınında olan temel modellerdir. Çocuk duyduğunu değil, gördüğünü öğrenir ve uygular.
Sınav döneminde sakin ve huzurlu bir ev ortamına sahip olan çocuklar; verimli, sakin ve başarıyla sonuçlanan bir sınav dönemi geçireceklerdir. Anne-baba olarak çocuğunuzun kaygısını artırıcı, motivasyonunu kırıcı davranışlardan kaçınmalısınız.